Pagev Dergisi Şubat Sayısında Kurucu Başkanımız Namık Kemal EROĞLU’la ile yapılan röportaj

Pagev Dergisi Şubat sayısında “Sektörün Duayenleri” bölümünde Kemal Eroğlu’nun başarı öyküsü ve sektör adına saptamalarına yer verilmiş.

1. Kemal Eroğlu kimdir? Yaşam öykünüzü okuyucularımızla paylaşır mısınız?

02.02.1948 Elazığ doğumluyum. İlkokulu Kadıköy köyü ilkokulunda, ortaokul ve Liseyi Malatya Lisesinde okudum ve bu dönemde Malatya’da Sümerbank fabrikasında çalışmıştım. 1968 yılında İstanbul’a gelerek Maçka Teknik’te okumaya devam ettim.Silkar Gurubunun ana firması TARAL Tarım Aletleri A.Ş. firmasına üretim sorumlusu görevi ile girdim. 1975 yılında, yine aynı firmadan bir arkadaşımla ile birlikte Kaver firmasını 1983 yılında ise SEM Metal ve Plastik San. Tic. Ltd. kurdum. 1985 Yılında Ticaret Müdürü olarak ayrıldığım Taral’da çeşitli kademlerde çalışmıştım. Bu tarihten sonra mesaimi tamamen SEM Metal ve Plastik San. Tic. Ltd.’ne verdim. Halen zaman içinde tüm hisselerini aldığım şirketin Patronajını yürütmekteyim. Evli ve iki kız , bir erkek çocuğu babasıyım.

   

2. Plastik sektörüne giriş öykünüzü ve bu günkü konumunuza ulaşana kadar yaşadığınız aşamaları anlatır mısınız?

1970‘li yıllarda özel sektörde çalışırken, Türkiye’de çoğu malzeme ve aksamların üretilemediğini üzülerek gördüm. Yan sanayi ise, gelişmemiş ve alaylı Usta’ların eline kalmış durumdaydı. 1975 yılında çalıştığım özel sektör firmasında İran’a yapmış olduğumuz büyük çaplı bir ihracatta, üretmekte olduğumuz pompanın basınç ölçüm monometresini dövizden dolayı ithal edemedik. Bugünkü nesle garip gelebilir ama ülkemizin beş sente muhtaç olduğu dönemlerdi bu yıllar, ve döviz yoktu. Netice de yapacağımız ihracat tehlikeye düşmek üzereyken, aynı firmada çalışan bir arkadaşımla, üç günlük bir çalışmayla yaptığımız ilk toplantıda bunu yerli olarak yapabileceğimizi ve 25 gün sonrasına bu parçanın aletlere takılabilecek halde fabrika ambarına gelebileceğini işverenimize söylediğimizde, toplantıda birden bir bahar havası esmeye başladı. Bu toplantı sonrası arkadaşımla birlikte kurduğumuz yeni firma ile çalışmaları başlattık. Bu parça üzerinde bir adet alüminyum enjeksiyon gövde ve 8 adette plastik enjeksiyon parça bulunmaktaydı.

Bunlara başlamakla plastik işine girmiş olduk ve 25 gün sonunda istenilen standarta parçayı ürettik ve böylece plastik üreticisi olduk. Her geçen gün, hem teknik bilgi ve becerimizi arttırdık hemde firmamızı geliştirdik. Tarım makinelerinin enjeksiyon parçaları ile başlayan çalışmalarımız daha sonra elektronik ve telekomünikasyon sektörüne kaydı. Sonraki yıllarda ise ambalaj sektörüne geçtik. Bu geçişimizde ise Milli Havayolumuz olan Türk Hava Yollarının ö dönemdeki müdürünün yurtdışından ithal edilen kristal bardağı Türkiye’de yapmak için birçok firmayla görüşüp netice alamadığı ve elektronik sanayi için yaptığımız hassas ve karmaşık parçalar dolayısıyla bizim yapıp, yapamamağımızı sorması etkili oldu.

Gerçekten de o tarihte, kalıp, makine ve teknik bilginin bulunduğu seviye göz önüne alınırsa, iyi bir iş başardığımızı düşünüyorum. Daha sonraki dönmede ise yaptığımız işin dünyadaki teknolojik gelişmişlik noktasını yakalamak için, bu konudaki en iyi makine ve kalıplara yatırım yaptık. 90‘lı yıllarda Thermoform yatırımı ile ambalaj urun gamımızı geliştirdik. 93 yılında Malatya’da bir fabrika yatırımı yaptık. 95 yılında Türkiye’deki ilk In-Line Thermoform Makinesini getirdik. Aynı yıllarda Levha ihtiyacımızı kendi bünyemizde çözmek üzere Levha Extruder’leri yatırımlarına başladık. Bu yıllar içinde gerek makine parkımızı, gerek ürün portföyümüzü gerekse de müşteri altyapımızı geliştirdik. 1998 yılında başladığımız ihracat seferberliğimizle günümüzde 93 ülkeye ulaştık. Bu ağımızı daha da genişletmek hedefindeyiz. Bugün rutin iharacat yapılan Amerika , Avrupa, O.Doğu ülkeleri yanında ürünlerimizi Çin’e, Taiwan’a, Burkina Faso, gibi ülkelere satmakta bize ayrı bir keyif vermektedir. 2005 yılında ise İstanbul’da Silivri’de yeni yatırımlarla hem fiziki altyapımızı, hemde teknolojik altyapımızı en üst düzeye çıkarma hedeflerimizi realize ettik.Son 7 senedir kendi alt sektörümüzde ihracatta bayragi biz taşıyoruz. Turkiye’nin ihracatta ilk 1000 firmasi olmamiz yaninda , Turkiye’nin  2. Besyuz buyuk sanayi firma’si arasindayiz.

 

3. 1975 yılında kurulan Sem Plastik firmasının öyküsünü anlatarak, gelişimi, yapısı ve sektördeki konumu hakkında bilgi verir misiniz?

Sem, üretim hayatına tarımsal alandaki teknik parçalarla başlamıştır. Bu alandaki üretimiyle bir çok firmaya tedarikçi olarak çalışan SEM Plastik, 80’ler sonrasında ürün portföyüne Elektronik ve Haberleşme için üretilen günün teknolojisinin üstünde, minimum toleranslı ve kalitede zorunluluk taşıyan parçaları eklemiştir. Alcatel, Northern Termal vb. firmalarla çalışmış ve daha sonra bugünkü uzmanlık alanı olan tek kullanımlık gıda ambalajı üretimine ağırlık vererek ‘kullan at’ ürünlerinde mükemmeliyete giden yolda ilerlemeye başlamıştır.

 

İstanbul Silivri’de 20.000 m2, Malatya’da 8.500 m2’lik aktif üretim yapılan hijyenik fabrika alanlarında; Netstal, Demag, OMV, MEICO TFT, Electrolux, Fostag, Glaraform, Reifenhauser ve Union ,Ilsemann gibi Avrupa’nın önde gelen makina ve kalıp üreticilerinden alınmış olan, günümüz teknolojisine uygun makine ve kalıplarla imalat gerçekleştirilmektedir.Ozellikle keyifle belirtmek isterim ki son yillarda yerli makine sanayinin gelişmesine paralel olarak yurtcinde uretilen kalite makine , kalip ve ekipmanlari da bünyemize katıyoruz. Yurtici makine üretimine destek vermek ve onlarin geliştiğine görmek hem bize mutluluk veriyor hemde Turkiye Plastik snayinin geleceğinin parlaklığını gösteriyor.

Üretim 3 ana yöntemle yapılmaktadır:

Levha çekimi (extrusion) PET, PS, PP, ABS, CPET, PLA Levha çekimi yapabiliyoruz. Ayrıca ekstrüderlerimiz 5 kata kadar katmanlı (coextruzyon) ürün yapabilmektedir.

Sıcak Şekilleme Vakum (thermoforming) PET, PS, PP, ABS, CPET

Enjeksiyon Kalıplama (injection molding) PS, PP, ABS, PC, SAN, PP Copol, PP Random

Ve 9 renge kadar Ofset Baskı yapabiliyoruz.

Başlıca kullanılan hammaddeler PP, PS, PP Copol, PP Random, ABS, PC, SAN ve PET‘dir.

İstanbul-Silivri ve Malatya Tesisleri’nde üretimi hızlandırmak amacıyla kurulan kalıphaneler, yüksek teknik donanımlı ve eğitimli çalışanları bünyesinde bulundurmaktadır. Üretim hızı açısından büyük önem taşıyan bu iki tesis, aynı zamanda lojistik destek sağlamakta ve teslim zamanında kolaylıklar yaratmaktadır.

Ayrıca Malatya İstanbul tesislerimiz arasında, gerek lojistik gerekse de maliyet avantajları göz önüne alınarak makine kaydırma yapabilmekteyiz. Fabrikalarımız bunun için özel bir sistemle hazırlanmıştır. Fabrikalarımızda havai elektrik basbar sistemi, havai soğuk su, havai serin su ve havai basınçlı hava sistemi, her üretin hattında 10 tonluk crainler bulunmaktadır. Bu sayede bir fabrikadaki makinemizi diğer fabrikamızda birkaç saat içinde bağlantılarını yapıp devreye alabilmekteyiz.

Ürünlerimiz özellikle yiyecek içecek sektörüne, meyve ve sebze paketlemede, catering, hiper market ve süper marketlerin özel mağazalarında, otel, hastane, partiler, promosyon, özel marka ambalajlama, fast-food restoranlar ve seyahat ikram servislerinde kullanılmaktadır.

Bunun yanı sıra SEM STUDİO olarak tasarım hizmeti sunmaktayız. SEM Global Dış Ticaret A.Ş. ile kendi ürünlerimizi yurtdışı müşterilerine ulaştırmaktayız. Kardeş kuruluşumuz FESTİVAL AMBALAJ ile de paketlenmiş çatal, kaşık bıçak ve kolonyalı mendil, tuz, şeker, biber setleri üretiyoruz. Bugüne kadar SEM Global Dış Ticaret A.Ş. vasıtasıyla 120 milyar adetlik üretim ve 93 ülkeye 9600 konteynerlik ihracat geliştiren SEM Plastik’in 335 adetlik ürün portföyü her geçen gün yarattığı yeni dizaynlarıyla daha da genişlemektedir.

Firmamız, BRC - IOP, TUV, ISO9001, HACCP, TSEK ve Tarım Köy İşleri Bakanlığı Gıda Sicili/Üretim İzni gibi belgelerle kalitesini tescillemiştir. Malatya’da 8500m2 ve Silivri’de 20.000m2’lik tesislerinde üretimini yaptığı plastik gıda ambalajı, promosyon ürünleri, çeşitli dondurma ambalajları, sızdırmaz gıda kapları, IML gıda kapları, seyahat servis ekipmanları, plastik bardak, tabak, enjeksiyon çatal, kaşık, bıçak çeşitlerini içinde barındıran çok geniş bir ürün yelpazesine sahip Sem Plastik, sektöre yön veren, yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda lider bir firma konumuna ulaşmıştır.

Polistren GPPS, Polistren HIPS, Homopolymer PP, Copolymer PP, Random Copolymer PP, ABS, SAN, PET granül kullanan firmamız, sürekli artan alim miktarı, doğru ve hızlı bilgiye dayalı piyasa istihabatı ile Petrokimya şirketleri ile yıllara dayanan güçlü ilişkiler geliştirmiştir.

Tüm bunların yanı sıra SEM Plastik, sosyal sorumluluk bilincini; üretimde ve hizmette gösterdiği titizlikle birlikte, üstlendiği sponsorluklarla da ortaya koymaktadır. İTÜ, Çevkor, TEMA Vakfı, Mc Donald’s Çocuk Vakfı, İstanbul Bilim Sanat Merkezi, İstanbul’da çeşitli ilçelerin Spor takımları, Sem Plastiğin desteklediği kurumlar arasındadır.

Cevre’ye duyarliligimizin önemli bir nişanesi olarak 2013 yılında Istanbul Sanayi Odası Cevre odulunu almak bizi ziyadesi ile gururlandirdi.

Yine bir yönüyle sosyal sorumluluk yönüyle de değerlendirdiğimiz Filistin El-El Halil sehrindeki Plastik Fabrikasi yatirimimizin da bölgeye sagladigi istihdam ve ekonomik katki , yapilan isin maddi kazancinin otesinde bir mutluluk kaynagimiz.

 

4. Plastik sektöründe eğitimli ve donanımlı insan gücü potansiyelinin arzulanan seviyelere ulaşması adına sektöre düşen görevleri nasıl yorumlarsınız?

İyi personel istihdam etmek için firmalarımızın öncelikle güçlü ve kurumsal bir zihniyete sahip olması gerekir. Bunun içinde çok çalışmalı ve firmalarımızın ölçeklerini hızla büyütmeliyiz. Bu ya firmalarımızın kurumsal çabalarıyla ya da birleşmeler, güç birlikleriyle sağlanabilecek ölçeklerdir. Daha sonra sahip olunan ölçeği kurumsal bir yapıya dönüştürmek zorunluluktur. Tabii tüm bunların ötesinde de bunun için ihtiyaç duyduğunuz nitelikli insan gücü kaynaklarına sahip olmalıyız. Bu da ancak eğitimle olacak bir iştir. Kuruluşunda da bulunduğum Pagev’in bu konudaki faaliyetlerine tüm sektörümüzün destek olması gerekmektedir. Sektörümüzün kalkınması, gelişmesi ve çağa ayak uydurması ancak iyi eğitimli insan gücüyle olabilir.

İnsan kaynakları gelişim stratejimizin temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple, personelimize sektörümüzdeki en iyi imkanları sağlamak ana amacımızdır. Çalışanlarımızın kişisel gelişimini sağlayacak eğitim imkanları, yurtiçi ve yurtdışı fuar gezileri, performansa dayalı terfi ve ücret sistemi bu amaçla kullandığımız temel enstrümanlardır. Personel motivasyonunu sağlamak için geziler, spor aktiviteler, geceler, bowling turnuvaları düzenlemekteyiz. Örneğin firmamız bünyesinde maraton hazırlığında olan bir ekibimiz var. Paris Maratonunda koşacak bu ekibimiz düzenli olarak antrenman yapmakta, hem spor yaparak formda kalmakta, hem de takım ruhunu canlı tutmaktadır.

 

5. Bir duayen olarak, yeni nesil plastikçilere vereceğiniz mesajlar nelerdir?

Öncelikle yaptıkları işi severek yapsınlar. İşe parmaklarının ucu ile değil, dört elleriyle sarılsınlar. Profesyonel çalışanlara da özellikle çalıştıkları firmalarda kendi işleriymiş gibi canla başla çalışmalarını öneririm. Çünkü iş hayatı tecrübem, böyle davranan profesyonellerin daha sonra kendilerininde iş sahibi olabildiklerini, dahası da iyi iş sahibi olduklarını göstermiştir. Her başarının altında çalışmak yatar, bir işe başlarken iyi düşünmek, etraflıca değerlendirmek gerekir ama bir kere olumlu bir karar alınırsa da korkmadan büyük adımlarla koşmak ve istikrarlı bir çalışma ve yılmaz bir azimle sonunu getirmek gerekir.

Yeni nesile güvenim bu anlamda tamdır. Bizlere düşen onlara iyi örnekler olup, zamanı geldiginde onlarin önünü açmaktır. Firma içinde en alt kademeden başlayarak tecrübe kazandırdığım, oğlum Yavuz Eroglu Yüksek Lisanslarından sonra Firmamızın Genel Müdürlüğünü devralmış, son 10 senedir, aktif olarak başarıyla götürmektedir, Yüksek mimar kızım ise firmamızın hem iç satışını koordine etmekte, hem de çok önem verdiğimiz SEM studio tasarım ekibine başkanlık etmektedir.

 

6.Varsa eklemek istediğiniz konulara da değinebilirsiniz.

 

Kalitenin ve yüksek standartların zorunluluk olduğu böyle bir endüstride SEM, “Made in Türkiye” damgasını dünya’ya taşıyor. Bizim için en büyük başarı da budur.Gelişen, modernleşen ve aynı zamanda da daha çok bireyselleşen dünya gıdayı porsiyonluk ambalajlamayı, fonksiyonelliği, güzel sunumu, hijyeni ve çevreye duyarlığı ambalajda zorunluluk haline getirmiştir.

Perakendecilikte yaşanan gelişmeler, ailelerin küçülmesi, nüfusun yaşlanması, sağlık konusunda bilinç düzeyinin artması vb. faktörler ambalaj pazarını büyütmektedir. Ancak gıda ambalajlamanın hassas olduğu konu hijyen noktasındadır. Türkiye ise bu işin henüz başında bulunmaktadır. Bizler pazarın bu ihtiyacına cevap vermekteyiz. Benchmarking çok önemli bir unsurdur. Firmamızı dünyadaki ve ülkemizdeki meslektaş/rakip firmalarımızla kıyaslamak çok önemlidir. Bizler dünyada bizden daha iyi olduğunu düşündüğümüz firmaları örnek alıyoruz. Tabii firmamızın hijyenik üretim şekli, modern ve büyük üretim tesisleri, yüksek vasıflı insan kaynaklarımız ve sahip olduğumuz kalite sertifikalarımız ile gıda ambalajı üretmenin gerektirdiği hassasiyet ve altyapımız ile bizde başkalarına örnek olmaktayız.

WhatsApp ile paylaş WhatsApp ile paylaş