Geçmişten Günümüze Plastik Tarihi

Kitaba ulaşmak için lütfen bu linke veya kitap kapağı görseline tıklayınız.

Eserin Orjinali                                       :   PlasticEurope

Fransızcadan Tercüme                        :   Hatice BARAN

Karikatür Uyarlama ve Redaksiyon      :   Yavuz EROĞLU

PAGEV Yayınları 2.Baskı, Aralık 2014, İstanbul

 

Sandalye’de oturan çocuk…

Yıl: 1979 duvarları makine yağıyla boyanmış gibi duran, merdivenleri inen çıkan makinelerden dolayı harap olmuş, karanlık koridorlarla ulaşılan küçük atelyelerden oluşan sanayi çarşıları… Ahı gitmiş vahı kalmış ikinci el ithal veya acemiliğini atmaya çalışan ustalarca üretilmiş yerli enjeksiyon makineleri, eli yüzü kararmış işçiler, marka ile alınan koyu acı karbonatlı çaylar, parayla çalışan kilitli telefonlar, bol gıda boyalı oralet, karaborsa hammaddeler, makine gürültüleri, büyük şehre yeni göçüp gelmiş türlü aksanda konuşan işçiler, elektrikler kesilene kadar kasetlerden yükselen arabesk müzikler ve en barizi her yeri; binayı, makineleri, ustaları, çırakları, işçileri, çayları, telefonları, hammadde torbalarını ve kapaksız boğuk sesli kasetçaları, kara bir is gibi kaplayan makine yağı. Sandalye’de oturan çocuk için makineler, çalışanlar ve çalışmak ne kadar ilginç olsa da, ortam bir o kadar soğuk, pis ve kasvetli…

 

İşte tam da burası… Türkiye’de plastiğin başladığı yer. İstanbul Bayrampaşa. O sandalyede oturan çocuklarda ve onu her fırsatta atelyesine getiren babaları da, plastik endüstrisi de, buralardan emekleyerek bugünkü noktalara ulaştı.

Bugün bebeğimizin konduğu küvezde, yediğimiz tabakta, içtiğimiz bardakta, elbiselerimizde, ayakkabımızda, evlerimizin penceresinde, kapısında, yerdeki halısında, borusunda, izolasyonunda, diş fırçamızda, televizyonlarımızda, bilgisayarımızda, buzdolaplarımızda, oynadığımız topta, emniyet kemerlerimizde, arabamızda, uçaklarda, sadece sağlıkta değil, hastalıkta da yanımızda…   Lensimizde,  ameliyat ipliklerinde,  işitme cihazlarında, vücutta kullanılan bir çok protezde, kalp kapakçıklarında, daha akla gelebilecek bir çok yerde plastik hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Yüzyılımızın malzemesi...

Ve plastik Turkiye’de başarının adı oldu. O atelyelerden gelişen bu sektör, azimle, hırsla ve aşkla, bu kitap baskıya girerken Turkiye’yi Avrupa’nin en büyük üçüncü Plastik İşleyicisi ünvanına taşıdı.

Sandalye’deki çocuk, büyüdü ve kokusunu aldığı, şekilden şekile girerken zerafetini gördüğü, sıcaklığını hissettiği bu malzeme ile uzun bir aşk yaşadı, yaşıyor…

Uzun yıllar önce Fransa’da bir fuarda, plastiklerin tarihini, çizgi roman halinde basılmış görünce hemen aldı ve Türkiye’ye getirdi. Bunu Türkçe’ye çevirtip, çizgi romanı Türkçe’ye uyarlamaya çalıştı. Mümkün olduğunca esprileri, Türkçe karşılıklarıyla veya olmuyorsa, bizdekilerle yeniledi. Ortaya bu eser çıktı.

Sandalye’de oturan çocuklar, babalar, ustalar, çıraklar ve işçiler, o zor şartlardan günümüze gelen, plastiğin sıcak ve zarif yüzünü, bu eserle tüm meraklılarla ve özellikle de geleceğin başarı hikayelerini yazacak çocuklarla paylaşmak istedi.

Öncelikle bu eserin sizlerle buluşmasını sağlayan, sektörde iz bırakacak böyle bir projeye ilk anda destek veren, ALMAK Ateş MAkina ve ALTECH Plastik Makina firmalarına teşekkür ediyorum. Eserin orjinalini, bir yandan yeni geldiği Türkiye’de Türkçe’sini geliştirmeye çalışırken, bir yandan büyük özveriyle Fransızca’dan Türkçe’ye çeviren Ali Kaan ve Ömer Erhan’ın annesi Hatice Baran’ın emekleri olmasaydı, sizlerle buluşamazdık. Kendilerine teşekkürü borç biliyorum.

Yavuz EROĞLU
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı

WhatsApp ile paylaş WhatsApp ile paylaş